22 Kasım 2009 Pazar

HAYATIN RESMİ



İnsanoğlu ne kadar kısıtlanmış yüzyıllarca. Yaşayacağı herşeyin planlı, ne olacağı, ne yapacağı belirlenmiş olduğuna inandırılmış. Zavallı bizler de önceden yazılmış bir senaryonun parçası olduğumuza öyle inanmışız ki. Kötülükler başımıza gelse, alın yazısı demişiz katlanmışız. Acılar çekmişiz, kader demişiz, bağrımıza basmışız. Anlayacağınız kendimizi acizleştirmelerine izin vermişiz. Bunu yapanlar da haklı, insana yaratım gücü olduğu söylense, bir silkinse Ademoğlu gücünün farkına varsa, kim gem vurabilir bu kuvvete. Kim yalanlar söylenip uyutulabilir, cezalarla korkutulabilir. İçindeki yaratım gücünü yani Tanrısallığını farketse uyar mı yüzyılların naftalin kokan dogmalarına.


Ben yaşam dediğimiz zaman dilimini boş bir tuale benzetirim. İnsan kendi yaşamının ressamıdır aslında. Nasıl çizerse resmi, nasıl doldurursa içini renkler veya renksizliklerle kendisine ait olan. Ne yaparsa sorumluluğunun kendisinde olduğunu bilerek .
Önümüze açılan sonsuz seçim olasılıkları içinden, özgür irademizle seçtiğimiz ögeleri tek tek tuale işleyerek tamamlarız yaşam dediğimiz resmi.
Yaşamınıza her zaman bol renkler doldurun, çocuksu coşkular ekleyin, gökyüzüne barış güvercinleri uçurun.
Denizler çizin uçsuz, bucaksız.
Çocuklar koyun oynayan, gülen.
Bol bol da sevgi olsun.
Siyah, koyu renkler koymayın, hep ışıltı olsun.
Sevgi olsun, sevgi olsun................

Erkan Sarıyıldız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder