29 Kasım 2009 Pazar

ÖZGÜRLÜĞÜN YOLU



İçimizin dehlizlerinde ne çok acılar, sevinçler, özlemler, karşılanmamış beklentiler saklamışız. Sakladıkça büyütmüşüz, büyüttükçe ağırlaşmış. Ayağımızda dermansızlık, bir adım daha gitme çabasında.
Hele bazı şeyleri öyle derinlere itmişiz ki, orda olduğunu bile unutmuşuz. Üstüne kat kat örtüler, çalılar, topraklar atmışız. Herşey yolunda gidiyor dediğimiz anlarda bile o, örtünün altından kokusunu salmış. Ama biz kokunun nerden geldiğini unutmuşuz. Bu cılk yaradan akan irinler yüzeye çıktıkça farkedip temizlemiş, bitti saymışız. Halbuki derinde abseleşmiş yara durmuş, büyümüş.


Ruhun özgürleşmesi farkındalıktan geçer. Farkındalıksa kendini çalışmaktan. Kişinin asıl görevi kendini çalışmaktır. Üstünde biriken irini, pası, çamuru tek tek sıyırdıkça ruh özgür bir kuş, kanatlanır, yükselir.
İçinizin dehlizlerinde gezerken cesurca tüm örtüleri kaldırın ve karşılaşmaktan korktuğunuz herşeyin karşısına geçip sonuna dek izleyin. O zaman göreceksiniz ki senelerdir sakladığınız onca şey sadece farkındalıkla kaybolmakta.
Yaşamın getirdiklerini, acılarımızı, sevinçlerimizi yüzde yüzüyle deneyimlediğimizde coşkuya dönüşür.
Hiçbir duyguyu ertelemeyin.

Kızıyorsanız kızın, gülüyorsanız katılana değin.
Seviyorsanız delicesine, nefretinizi kusarcasına.
Tam anlamıyla yaşanmış duyguların artığı kalmaz üzerinizde. Pürüzsüz ruhsa özgürdür.
Sadece özgür ruhlar dünyayı aydınlatabilir.


Sevgiyle kalın

Erkan Sarıyıldız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder