6 Temmuz 2010 Salı

TOZ

Bir çoğumuz hayatı, soruna, negatife odaklanarak yaşamayı seçip sürdürüyoruz.
Sanki elimizde büyütücü bir gözlük, sadece sorunlara odaklayıp %300 büyüterek yaşamayı tercih ediyoruz
Ne kadar üzücü.
Etrafıma baktığımda yaşamın yüceliğini, güzelliğini, inanılmaz mucizelerini görmemeye çalışarak yaşama alışkanlığını edinmiş o kadar çok insan var ki. Bu düşünme tarzının boyunduruğunda yaşamayı sürdürebilmek için de ellerinden geleni yapıyorlar. Sorunlar, olumsuzluklar ve  kusurları, oyunları için birer araç olarak kullanmaktan zevk alıyorlar.
Bunlardan o kadar çok var ki bir inceleyin etrafınızdakileri.
Güzel bir şey almışsınızdır göstermek istersiniz, hemen kusurlu bir yanını bulur veya pahalı aldığınızı söyler.
Bir film seyredersiniz nasıl buldun dersiniz. Size karşı olarak, olumsuz eleştirel yanlarını bir bir sıralar. Ne filmin sihiri kalır içinizde ne de coşkusu.
Diyeceksiniz "Ne yapalım öyle düşünüyorsa, kendi sorunu. Bize ne yapabilir ki?"
Ne yazık ki bu negatif aktarımlar bulaşıcı bir virüs gibi sizin de tüm olumlu enerjinizi yerle bir eder. Ne aldığınız şey eski aldığınız, ne de film eski seyrettiğiniz film olarak kalır.
Bir düşünün dünyanın en lezzetli, en değerli içeceğini elinizde tutuyorsunuz. Tadını kaçırmamak için her yudumu ağzımızın içinde çevire çevire dolandırıyorsunuz. Kazara içine bir tutam toz döküldüğünü düşünün. Bu azıcık miktar toz koca bardağın değerini düşürür veya tadını değiştirir mi?
Bu azıcık miktar toz yüzünden, bardağın hepsini döker misiniz?
Bu tozları hayattaki sıkıntı, problem ve olumsuzluklar olarak düşünürsek, hayatın o güzel tadını bu bir parça toz yüzünden çıkarmayarak yaşama haksızlık etmiş olmuyor muyuz?
Hayatı soruna odaklı değil yaşamın inanılmaz güzelliğine odaklı yaşamalıyız. Bizler sorun büyüteci kullanma alışkanlığını sürdürürsek, hayatın büyük resmindeki mucizeleri kaçırmaya mahkum oluruz.
Çıkın bu kötü alışkanlığın zindanından. Dışarıda, her anı mucizelerle, güzelliklerle dolu bir hayat sizleri bekliyor. Yaşam her zaman karşımıza sakin bir deniz gibi çıkarmıyor kendisini. Zaman zaman dalgalar pürüzler olabilir. Karşımıza ne çıkarsa çıksın bunlar da yaşamın o mükemmel mimarisinin bir parçası.
Ne yaşanıyorsa iyi yaşanıyor, ne oluyorsa iyi oluyor.
Fakat  biliyorum ki her şey sadece şu anda oluyor.
Her geceyi, ardından  gün ışığıyla gelen yeniden doğumum takip ediyor.

Sevgiyle kalın

Erkan Sarıyıldız


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder