24 Kasım 2009 Salı

PEMBE PENCERE





Hep merak etmişimdir başkasının gözünden etrafı izlemeyi. Benim dediğim maviler, yeşiller, canım nar kırmızılar sizlerin gözünde nasıl görünüyor ? Ya en sevdiğim kokular, ya Sezen'in şarkıları sizde bendeki gibi mi duruyor ?
Herkes kendi algılarının izin verdiği şekilde yaşıyor herşeyi. Bir de sevgiyle baktı mı, en çirkin kadın Afrodit'e, en çirkin erkek Brad'e benzemiyor mu ?
Güzelliği yaratanın, güzelliğe bakan gözden geldiğini çok sonralar öğrendim. Gönül gözüydü herşeyi belirleyen, sevgiydi.
Sonra olaylara bakarken de aynı kuralların geçerli olduğunu gördüm. Olay aynı olsa da, her izleyenin algı filtresinden geçince ne kadar farklı şeylere dönüşüyor. İyi-kötünün, güzel-çirkinin algılarımızın oyunu olduğunu anladım. O çok beğendiğinizin, yaptığı en ufak hatada en çirkine dönüştüğünü, en sevimli gelenin en korkunca ne çabuk değişebileceğini anladım.
Demek ki algılarımızdı bizle çevremizin ilişkilerini belirleyen. Ve algılarımızın simyacısı olursak hayatın herzaman bize dost olabileceği gerçeğine ulaştım.


Hayata baktığımız penceredir bizi belirleyen. Önümüzde iki seçenek var: Pembe-Siyah.
Özgür irade burda da iş başında . Aynı olay, iki pencere....... seçim sizin.
Ya karanın da karası, puslu kirli pencerenizden seyredin olayları ya da pırıl pırıl pembe pencerenizden.

Ama şunu bilin ki hayat, güzellikleriyle yaşamaya değer....
Sevgiyle kalın.

Erkan Sarıyıldız

1 yorum:

  1. Hayat rengarenktir, her renk ayrı güzel ben bütün renkleri seviyorum çünkü hayatı seviyorum.

    YanıtlaSil