11 Ocak 2010 Pazartesi

BİTMEYEN SAVAŞ






Zihnimizin içinde sürekli konuşan sesleri dinliyor musunuz ?
Her an yüzlerce ses var içimizde bizi yöneten ve birşeyler fısıldayan. Hepside aynı ses gibi dursa da kaynak ve frekansları farklı. Bedenin sesi, toplumun sesi, üstbenliğimizin sesi, egomuzun sesi, kurulan ruhsal kalıpların cılız sesleri, ilahi sesler.......
Bizim için en önemli ses sahipleri : Ruhumuz ve Egomuz.
İkisi de bizim ayrılmaz parçamız olsa da ikisinin dilleri ve konuşma tarzları tamamen farklı. Ruhumuz sevgi lisanında, egomuz savaşçı.
Bir olay karşısında:
Ruh kabul eder - Ego reddeder
Ruh onaylar - Ego eleştirir
Ruh işbirlikçidir - Ego karşılıkçıdır
Ruh sakindir - Ego hırçın
Ruh bağsızdır - Ego tutunduğuna yapışık
Ruh barışçıdır - Ego kargaşayı sever
Ruh yargısızdır -Ego yargılayıcı
Ruh özverilidir - Ego bencil
Ruh güvenir - Ego savunur
Ruh açıktır- Ego korkar


Ruhumuz da egomuz gibi bizim birer parçamız. Hepimiz daha yüksek amaçlı yaşamak istiyorsak ruhun yolunu seçmeliyiz. Bizi bu yoldan ayıran en sık yaptığımız günlük olaylar:
Birilerini veya kendimizi eleştirmek
Yeni bir fikre karşı çıkmak
Sadece kendi bakış açımızdan görmek
İçinde huzursuz olmak
Kendi bencil meraklarını başka şeylerden üstün tutmak
Olaylardaki kargaşayı körüklemek
Başkalarını yargılamak
Olan olaylarda kendimizden çok başkalarını suçlamak vs.vs......


Tüm bunları yaşamımızda bilinçsizce yapıyoruz. Fakat biliyoruz ki her olayda gideceğimiz yolu seçme iradesi tamamen bizim elimizde.
Tabii ki ego sadece bizlere kötü şeyler yaptırmıyor. Egoyu hep kötü olarak algılamamalıyız. Egonun amacı sadece korunmayı  ve stabil durumun devamını sağlamak. Zavallı egomuz bizleri yaşam oyununda ayakta tutup, dimdik olmamız için uğraşını sürdürmekte.
Ego kişileri yaralanmış bir çocuk gibi hareket etmeye ve düşünmeye zorlar. İstediği o anda yapılmalıdır. O andan ötesini düşünmez. Hele istediğini yapmazsanız iyice hırçınlaşır.
Bir çok spiritüel öğretide ego düşman gibi görülür. Ego-İnsan savaşı yüzlerce yazıya, romana konu olmuştur. Halbuki şunu bilmeliyiz ki ego düşmanımız değil, sadece bizleri korumaya çalışan yanımız. Önemli olan içimizde bizi yönlendiren seslerden hangisinin kime ait olduğunun farkındalığıyla yaşamak. Dünyasal yaşam boyutunda egonuzu yok edemeyeceğinizi kabul edin. Egoyu yoketmeye çalıştıkça aslında güçlendirirsiniz.
Yapmamız gereken bu yaramaz, hırçın, savaşçı ve korumacı çocuğa hırpalamadan sevgi gönderip; ne zaman yönetimi eline aldığının farkındalığıyla yaşamayı öğrenmek.
Yaşam yolunda yüksek enerji içinde ve yüksek amaçlara hizmet için yürümek istiyorsak, bu yolda ruhun gösterdiği tabelalara bakarak yönümüzü bulmalıyız.


Çünkü ruhun gösterdiği her yol sevgiye ve birlikbilincine çıkar.


Sevgiyle kalın




Erkan Sarıyıldız



.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder