8 Ocak 2010 Cuma

TEFLON KALP





Hayat oyunu.

O kadar farklı şeylerle dolu ki. Güzellikler, çirkinlikler, kavgalar, sarılmalar, pişmanlıklar.
Her anı mücadele, her anı bir koşuşturma.
Her oyunda olduğu gibi kazananlar, kaybedenler mevcut. Ruhsal platformdan baktığımızda ise kaybetmek veya kazanmak yok, sadece deneyimlemek var. Biliyorsunuz aslında yaşam sadece bir illüzyon. Amaç deneyimlerimizi alıp üst benliğimizi yüceltmek. Deneyimler tabii ki oturduğumuz yerde kazanılmıyor
Hayata gireceksin, dibine kadar yaşayacaksın.
Mücadeleni vereceksin, gerekirse kavganı yapacaksın.
Ardından da kazanımlarını alıp, kalıntıları silip, yeni bir deneyime koşacaksın. Her deneyim kazanma süreci bizlerden birşey alıp götürmeye başlarsa, ne sen sen kalırsın ne de ben. Bizim amacımız bu deneyimleri kazanma sürecinde bütünlüğümüzü bozmadan, yara almadan ilerlemek. Etimizden et koparmadan, örtümüz yırtılmadan.
Edinmemiz gereken ana kural
"Ne yaşandıysa yaşandı. O anda gereken yapıldı, yapılanlar bitti. Cebime deneyimimi aldım ve yoluma devam ediyorum."

Anda kalmayı ve gereksiz yüklerle yaşamamayı kural edinmeli. Her yaşanılan olay, her deneyim, arkasından bize  kattıklarıyla hatırlanmalı. Üstümüzde bıraktığı hasarlarıyla değil. İzin verdiğimiz her eksilmeyle, çizikle, yarayla, ruhsal bütünlüğümüzün üstüne  kat be kat örtüler oluştururuz. Bir süre sonra da bu yaralı yüzeyin altındaki gerçek beni ve özelliklerimizi unuturuz. Biz ayaklı birer harabeye dönüşürüz.


Kendimizi ben olarak tutabilmek ve doyasıya yaşayabilmek için öncelikle  yaşamın getirdiği  her durumdan deneyimsel katkımızı alıp, ayaklarımız üstünde kalmayı öğrenmeliyiz. Kazandığımız onca deneyim içimizi coşturmalı, şarkılar söyletmeli. Her yaşadığımız deneyimi onurlandırmalı, bunu yaşatanlara şükranlarımızı sunmalıyız. Ah vah etme değil coşma zamanı.

Yaşam sahnesinde en az zararla durabilmemizin ve güçlü kalabilmemizin yolu kalbimizi teflon tava gibi kullanmaktan geçer. Teflon tavanızda yaşamın en kızgın yağlarıyla, en zorlu harçları karıştırıp, en zor omletlerini yapsak da ardından oluşan omlet, kayarak tabağa düşsün. Arkasında ne iz, ne çizik bırakmadan.




Afiyet Olsun




Erkan Sarıyıldız






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder