14 Ocak 2010 Perşembe

GEÇ KALMIŞ SÖZCÜKLER...





Yaşadığımız her gün şükran duyulacak bir hediye bizim için ve yaşadığımız herşeyin mimarı bizleriz.
Yapılması gerekeni yapmayıp, bir daha  o fırsatı tekrar yakalayamamanın verdiği acıyı en güzel yansıtan hikayelerden birini paylaşmak istedim:


"Kanser sebebiyle tedavi gören bir delikanlı büyük bir şehirde yaşarmış. Fakat artık tedavi şansı bitmiş sadece sürecin gidişatı gözlenmekteymiş. 18 yaşında ve her an ölecek beklentisi varmış.Tüm hayatı, evde tıkılı  olarak ve annesinin gözetiminde geçiyormuş.
Tek başına sokağa çıkmıyor fakat evde olmaktan da canı çok sıkılıyormuş.
Evin dört duvarının ve hastalığının yarattığı yoğun baskıdan kurtulmak için evden dışarı çıkıp hayata ucundan da olsa katılmaya karar vermiş. Annesine dışarı çıkabilirmiyim diye sorduğunda  bayağı bir uğraşın ardından sonunda izni koparmış.
Evinin bulunduğu caddede yürümeye başlamış. Alışkın olmadığı dış ortam önce rahatsız etmiş fakat dört duvardan kurtulmanın verdiği özgürlük hissi herşeye bedelmiş.
Birçok dükkan görmüş kenarda. Bir CD dükkanı bulmuş ve kapıdan girmiş. Kasada kendi yaşlarında bir genç kız durmaktaymış.
Kız bakmış :

"Nasıl yardımcı olabilirim ? " demiş. Kızın gülümsemesi çok güzelmiş ve oğlan gördüğüm en güzel gülümseme diye düşünmüş. Kızı oracıkta öpmek istemiş.
 Delikanlı:
"Hmmm ...Şey... Bir CD almak istiyorum. "
CD'yi  almış ve parayı uzatmiş..
Kız:
"Sizin için paket yapayım mı ? " diye sormuş.
Delikanlı onaylamış. Kız dükkanın arkasına gidip paketi hazırlamış ve delikanlıya vermiş. Delikanlı paketi almış ve evine dönmüş. Evdeki dolabına CD yi paketli olarak kaldırmış.
Delikanlı çok utangaçmış ve bu yüzden güzel gülüşlü kızla çıkma teklifi yapmaya çekiniyormuş. Annesiyle konuşmuş ve annesi de onu bu konuda cesaretlendirmeye çalışmış. Mutlaka ertesi gün gidip, bunu gerçekleştirmesini söylemiş.
Ertesi gün delikanlı yine dükkana gitmiş, fakat duygularını açamadan eve dönmüş.
Bu gidiş gelişler günlerce sürmüş.  En sonunda kız kasada değilken, çocuk tezgaha telefon numarası  yazılı bir kağıdı gizlice bırakmış ve dükkandan koşarak çıkmış.
Birkaç gün sonra ev telefonu çalmış.
Anne telefonu kaldırmış.
Telefondaki tezgahtar kızmış. Delikanlıyı sorunca anne ağlamaya başlamış.
"Dün oğlumu kaybettik. Tabii ki bilmiyorsunuzdur"
Hattan hiç ses gelmemiş sadece annenin ağlamaları duyuluyormuş
Anne bir süre sonra oğlunun anılarıyla başbaşa kalmak için odasına girmiş ve dolapları karıştırmaya başlamış. Bir dolap kapağını açınca içerinin, onlarca paketi açılmamış CD ile dolu olduğunu görmüş.  Anne şaşkınlıkla CD'leri  yatağın üstüne koymuş ve tek tek paketleri açmaya başlamış.
Anne paket kağıdını açtığında, Cd ile beraber ufak bir kağıt parçası yere düşmüş
Üstünde "Merhaba, çok tatlısın. Benimle çıkarmısın . Sevgiler Jocelyne." yazıyormuş. Anne her paketi açtığında, aynı notla karşılaşmış.
"Merhaba çok tatlısın. Benimle çıkarmısın"  "
Birine sevdiğinizi söylemeyi ve yapacaklarınızı gerçekleştirmeyi sakın yarına bırakmayın. Sevgi sözcüklerini söylemek ne kadar zor gelse de egolarımızı, gururumuzu, endişelerimizi bir kenara bırakıp sevginizi ifade edin. Sevgi sözcüklerini kimseden esirgemeyin.
Geçirdiğiniz her gün, bir daha elinize geçmeyecek fırsatlarla dolu. O değerli gün elimizden kayıp gitmeden yapacaklarınızı başka güne bırakmadan, dolu dolu yaşayın.
Cesaretle bir işe başlayıp başaramamak, korkularınızın esaretinde o işe kalkışmamaktan daha iyidir. Yapabileceğinizin  en iyisini yapıp olacağı akışına bırakın.


Sevgiyle kalın

Erkan Sarıyıldız





3 yorum:

  1. Paylaşımlarınız için gerçekten çok teşekkürler. Yoğun hayat mücadelesi karmaşası içerisinde görmeyi unuttuğumuz, bazı zamanlarda ise görmezden gelmeyi tercih ettiğimiz gerçekler var ve siz bunları bize hatırlatmaktasınız. MİNNETTARIM TEŞEKKÜRLER...

    YanıtlaSil
  2. Sizlere ulaşmak ve özel ruhlarınıza dokunmak beni ne kadar duygulandırıyor bilemezsiniz
    Teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. her zaman bize boyle isik tutun, sevgiler

    YanıtlaSil