3 Ocak 2010 Pazar

PAZAR HİKAYELERİ: HARDAL TOHUMU





Buddha'nın dönemlerinde, Kisagotami adında bir kadın yaşarmış. Bu zavallı kadının canı gibi sevdiği tek oğlu öldüğü için, acı içinde kıvranıyormuş. Ölümü kabullenemiyor ve oğlunu yeniden dünyaya getirecek bir mucize arayarak oradan oraya koşuyormuş. Çevre halkı ona Buddha'da böyle bir ilaç olduğunu söylemiş.
Kisagotami Buddha'nın karşısına çıkıp saygılarını sunup:
"Çocuğumu hayata döndürebilecek bir ilaç hazırlayabilir misiniz ?" diye sormuş
Buddha:
"Böyle bir ilaç biliyorum, ama bazı maddelere ihtiyacım var" demiş.
Kadın biraz rahatlayıp :
"Ne istersen hepsini bulacağım söyle, lütfen söyle !"
"Bana bir avuç hardal tohumu getir."
Kadın bunu bulacağına söz verip ayrılırken Buddha eklemiş:
"Yalnız hardal tohumunun hiçbir çocuğun, eşin, ebeveynin, ya da hizmetçinin  ölmediği, ölümün hiç bilinmediği bir evden alınması gerekli. " demiş.
Kadın bulacağından emin, ev ev dolaşmaya başlamış. Gittiği evlerde insanlar tohumu vermeyi kabul etmişler, fakat şartları söyleyince uymadıkları için verememişler. Kadın dolaşmış, dolaşmış. Ölümün ziyaret etmediği hiçbir ev olmadığını görmüş.
Bu acıyı çekenin tek kendisi olmadığını anlamış ve Buddha' ya dönmüş.
"Ölüm yasası herkes için geçerlidir. Sadece sen acı çekmiyorsun."
Kisagotami hiç kimsenin acı şekmeden, kayıp yaşamadan yaşayamayacağını öğrenmiş.


Acılar da mutluluklar gibi hayatımızın bir parçası. Bazı acılardan kaçışımızın olmayacağını bilmemiz ve kabullenmemiz lazım. Şunu bilmeliyiz ki, acı çektiğimizde onu yok saymak veya yüzde yüzüyle yaşamadan gerilere atmak sadece içimizdeki acıyı büyütür. Daha sonra tekrarlayan şekillerde ve daha da çok kanatarak ortaya çıkmayı bekler derinlerde. Duygularınızı ve acınızı dibine kadar yaşadığınızda geride sadece güzel anılar kalır ve bu acı coşkuya dönüşür.



Gelecekte yaşayabileceğimiz acıların endişelerini şimdiden yaşayacağımıza, şu anda elimizdeki güzelliklerin farkına vararak yaşayalım


Sevgiyle kalın


Erkan Sarıyıldız





3 yorum:

  1. kayıp yada yokluğun olduğuna inanmıyorum ben biz ölümsüzüz ve ilel ebetiz sadece boyut değiştirebiliriz.ALLAHın bize verdiği ruhumuzun sınırsız güçleri var yeterki farkındalığımız artın görebilelim.(29 aralıktaki seanstan sonra öğrendiğim aslında bilip fark etmediğim bir şeyi anladım bir şey isticeksek önce birliğin hayrına istemeliyiz bize direkt olarak geliyor zaten.sahip olduğum herşey için teşekkür ediyorum ve diğer armağanları almayı kabul ediyorum sorumluluğuyla)TEŞEKKÜRLER

    YanıtlaSil
  2. insanı büyüten yaşadığı acılardan çıkardığı sonuçlardır. bence insan acıyı ne hayatının dışında tutmalı ne de tamamiyle içine almalıdır. en iyisi yan yana yaşayabilmeyi becerebilmektir.

    YanıtlaSil
  3. sanırım benim yaptığım %100 üyle yaşamadan geriye atmaya ve güçlü olmaya çabalamaktı.Böyle olduğunda alakasız yerlerde tekrar kendisini gösterebiliyormuş maalesf.Çok haklısınız.Yine çok iyi bir konuya parmak basmışsınız.
    Ama insan her ne kadar bu konularla ilgilense de sürekli tekamülü, boyutları öğrenmeye çabalasa da acı karşısında yine de insan.Üstelik bu boyutun insanı.O nedenle boyut değiştirdiğini bilmek sadece biraz rahatlatıyor o kadar..

    YanıtlaSil