3 Aralık 2009 Perşembe

CESARET ÇAĞRISI




Öğrenmek kolaydır. Beynimiz bir bilgisayar gibi çalışır. Yazılan herşeyi "Save" edip daha sonra kullanmak üzere depolar. Fakat bir çok kişi bu dosyaları "read-only" (yalnızca okunabilir) formatta kaydettiğinden tekrar üstünde oynama yapamaz. Bir çok beyinde de bu dosyalar "Password" lerle korunur ve kilitlenir. Çoğunlukla da bu şifreler unutulur gider.
Yaşam dediğimiz süreçte, temiz hard diskimizi o kadar doldururuz ki.
Kimi doğru, kimi yanlış.
İnançlar, tabular, anılar, kalıplar, kurgular, olurlar, olmazlar her kıvrımda saklanır. Ve bu temellerin üzerinde "benim görüşüm şudur" diye inşa ettiğimiz onlarca yapılar. Her gün onlarcası eklenir üstüste, üstüste. Ardımıza baktığımızda, çoğu zaman temelin ne olduğunu bile hatırlamadan, oluşmuşlarla geçiririz hayatımızı.
Bir bakarız, çevremizi de bu yapılar kaplar. Hayatımızı bu binaların penceresinden görmeye başlarız. BEN dediğimiz, özdeki saf yapıdan çıkıp, dışardaki yapıya dönüşür. Sonra en acısı BEN'imizi de unuturuz .
Bizim işimiz öz BEN'le. Sevgiden başka besini olmayan. Karşılıksız, koşulsuz.
Asıl görev içimizdeki bu mükemmel BEN'lerimizi bulup çıkarmak. Bunu yapmak için de kaleleri, zindanları yıkmak, taş taş üstünde bırakmadan.
Biliyorsunuz bir alışkanlığı 3 günde oluştururuz, 3 haftada zor yıkabiliriz. Kolay değil bu süreç biliyorum. Her aşaması cesaret işi.
Her aşamada karşınızda gelenekler çıkar, eli bıçaklı.

Yargılar çıkar, hem de azılısından.

Bizim korkaklarla işimiz yok.

Cesur ruhlara ihtiyaç var, yükselmek için.


Gerçek öğrenme, eskileri
unutmaktır.
Önümüzü kapayan, insan özümüzden uzaklaştıran yargıları, korkuları, inançları silmektir bir kalemde.
İşte o zaman, hayat denilen süreci harika bir şekilde deneyimler ve gerçeğe varırız.


Dolunun içine yeniyi koyamayız.

Eskileri atalım ki gelsin yenisi.


Sevgiyle kalın.

Erkan Sarıyıldız




2 yorum:

  1. Sn Erkan Bey,
    Hard disk imgelemeniz çok güzel. Ancak ben hard-diskin formatının da baştan çok iyi atılmış olması gerektiğine inanıyorum. Sizin yazdıklarınızı gerçekleştirebilecek ölçüde anlayışı ve elastikiyeti ancak bize kitap okumak kazandırabilir. İşte bu altyapı da hard-diskin formatını oluşturur. Bu şekilde formalanmış hard-diskler zaten read-only olmaz, çökmez ve sizin önerdiğiniz yüksek ruhsal olgunluğa kolaylıkla ulaşabilir. Dikkat ederseniz sizin söylediklerinize anti-tez değil, bir kofaktör olarak katkıda bulunmak istedim.
    Teşekkür ederim.
    Saygılarımla.
    Murat Tuğrul EREN

    YanıtlaSil
  2. Katkılarınız için çok teşekkür ederim.Herşeyin başı değişmeyi istemekten geçer. Bu ister bir kitap okuma, ister kendini çalışma ile oluşur. Ne olursa olsun amaç aynı, kendini geliştirmek
    Saygılarımla

    YanıtlaSil