9 Mart 2010 Salı

BİLGELİK KAPISI


Doğduğumuz günden beri hep başımız sıkıştığında çözümü dışarıda aramayı alışkanlık haline getirmişiz. Kendi kendimize yetemediğimiz bu süreçte tüm ihtiyaçlarımız başkaları tarafından karşılanmış ve bu kalıp senelerce " Çözüm dışarıda aranmalı" olarak sürmüş. Ailemiz yiyecek, barınak, sevgi ihtiyacımızı karşılamış.
Koskoca adam olmuşuz fakat, hala bir tarafımız ağrıdığında "Anneciğim yardım et " diye ağlamaz mıyız ?
Erişkin olduğumuzda da çözümü dışarıda arama alışkanlığı sürmüş. Başkasının bilgeliğinde aramışız çözümleri.
Klasik bir kitaptır eminim bir çoğunuz okumuşsunuzdur; Coelho'nun Simyacı adlı kitabı. Öyle güzel anlatır ki kişinin aradığı herşeyin esasında yanıbaşında, hatta içinde olduğunu.
Hepimiz bilgiyi aramak için onlarca kitap okuduk, saatlerce eğitimlerden geçtik. Binlerce sorunun cevabını binlerce kelime okuyarak bulmaya uğraştık. Ne dille yazılmış olursa olsun tüm bilgilerin hepsi sonunda aynı yere ulaştı:


"Tüm sırların çözümü kendimizde."


Hayatı anlamak için, Tanrı'ya ulaşmak için çıkılan yolların ilk durağı da, son durağı da sizsiniz.
Tüm bilgilerin kaynağı içinizde saklı. Tanrı'yı dışarıda aramakla bulamazsınız. Tanrı'ya kendi tanrısal parçanız aracılığıyla ulaşabilirsiniz.
Evrenin oluşumundan itibaren oluşmuş, yapılmış herşey üst benliğiniz tarafından bilinmekte.
Burada yapılması gereken önce kendimize inancımız ve güvenimizi oluşturmak ve ardından bu bilgiye ulaşmanın yolunu belirlemek.
Sizlerle bir sırrımı paylaşacağım:


"Evrenin sırlarına açılan kapı içinizde."


Ve bu kapı doğduğunuz andan itibaren açmanızı bekliyor.
İşin garip tarafı sizin her zaman gördüğünüz bu kapının önemini anlamanız ve kapıyı açabilmeniz için mutlak bir süre çabalamanız gerekiyor. Aramakla geçirdiğiniz onlarca yolun sonucunda ancak,  bu kapıyı açabilecek anahtara ulaşabiliyorsunuz. Tabii ki bu anahtara ulaşmak her babayiğidin harcı değil. Öyle olsaydı yeryüzündeki herkes bu üstün bilgiye ulaşabilirdi. Bu kapıyı açabilmek için belli şartlar lazım.


Bu kapıyı, ancak kendi olmuş, kendini gerçekleştirmiş insanlar açabilir.
Bu kapıyı, içindeki Tanrısal gücün farkına varanlar açabilir.
Bu kapıyı, ağzından sevgi, gönlünden cesaret damlayanlar açabilir.
Bu kapıyı, kapının ardındaki muhteşemliği ve yüksek gücü karşılayabilecekler açabilir.


Gönlünüz önce tırtıl olup kozasına girecek ki, şahane bir kelebek olarak özüne varabilsin.
Herşey çaba gerektiriyor.
"Emeksiz yemek olmaz."


"Ne gerek var bunca uğraşmaya. Bilgi madem benimle, o zaman niye ulaşamıyorum?"


İnsanoğlu'nun en nankör taraflarından biridir; bilgi için bir bedel ödenmez ise kıymetini bilmez Ademoğlu.


"Önce çilesini çekeceksin, sonra sefasını süreceksin."


Siz ne kadar çok kendinizi tanır, üstünde çalışır ve özgürleşirseniz bu kapıyı açmanız daha da kolaylaşır.
En önemlisi de kendi gücünüze inanırsanız.......




Sevgiyle kalın


Erkan Sarıyıldız



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder