29 Nisan 2010 Perşembe

EVREN'İN SENFONİSİ


"Meditasyon nedir ve nasıl yapılır ?"
"Her gün deniyorum ama bir türlü zihnimin gürültüsünden kopamıyorum ve bu alana giremiyorum."

Bu sorular o kadar çok soruluyor ki. Gerçekten "Meditasyon nedir? "diye kendime sorduğumda zihnimde şu yanıt belirdi:
"Evren'in senfonisinin muhteşemliğini dinlemeye geçmek ve bu senfoninin bir parçası olmak."
Meditasyonun tanımını yapan, tekniklerini anlatan  o kadar yazılı eser ve kaynak varken ben oturup meditasyon tekniklerini anlatacak değilim. Meditasyonun benim için ne ifade ettiğini açıklamaya çalışacağım.
Amacımız aslında yaşamın tümünü meditasyon haline getirmek olmalı. Tabii ki bu hemen gerçekleşmiyor. Hiç bir şey çalışmadan kazanılmaz.
Öncelikle günlük meditasyon yapma alışkanlığı edinmeliyiz.  Burada teknik seçimi sizin üstünüze düşüyor. Ne gibi teknikler var dediğimizde en çok kullanılanlar nefes farkındalık meditasyonu, çakra meditasyonu, zihin izleme meditasyonu ......Liste çok uzun. Burada sizin göreviniz, metodları inceleyip kendinize uyanı bulmak.
Biz ve bedenimiz saf enerjiden oluşuyoruz. Bu enerjilerin toplandığı çakra denilen 7 adet  enerji merkezimiz var. Kök çakramız yaşamsallıkla bağlantımız, ürememiz, korunmamız için gerekliyken üstteki çakralarımız daha çok spiritüalite ve evrensellikle ilgili bağlantımızın kurulmasını sağlar. Çakralarımızın dengeli çalışır ve düzenli olması, bizim evrensel akışta olmamızı sağlar.
Herhangi bir çakranızdaki sorun uzun süreye yayılırsa, yaşamla  ilgili ve fiziksel bedenimizle ilgi sorunlar yaşamaya başlarız. Hayata karşı güvensizlik, yokluk bilinci ve çeşitli korkularınızı bu duyguyla ilgili çakranızın açılıp dengelenmesiyle yokedebilirsiniz. Düzenli meditasyon yapıp bedenimizdeki çakralarımızın dengeli çalışır kalmasını sağlayabiliriz.
Düzenli yapılan meditasyon ardından zihnimizin sesleri azalır ve özümüze bağlanmamız kolaylaşır.
Meditasyon bizi teslimiyete götürür.
Teslimiyeti deneyimlemek hayatımızı en kökten değiştirecek düşünce değişimidir.
Teslimiyet direnmeden veya anlara takılmadan yaşamayı öğrenmektir. Yaşamda "Ne ?" olduğuyla ilgilenmeden yaşamın akıp gitmesine odaklanmaktır.
Meditasyonda düşünceleri basitçe seyre geçeriz. Düşünceleri kendimizin olarak isimlendirmeden sadece sessiz bir gözlemci konumunda kalırız.
Bunu yapmayı deneyimlediğiniz yer, aydınlanmada ulaşacağınız alandır. Tüm bilinç alanıyla bütünleşirsiniz ve olanların farkındalığına geçersiniz.
Tanrı evrenin içinde olan tüm her şeyin farkında olan sessiz bir gözlemcidir.
Meditasyon deneyiminiz geliştikçe farkındalığınız genişler. Çevresel görüşünüz artar ve yaşam içindeki tek bir şeye kısıtlanmadan her şeyin bütün halini görmeye başlarsınız.
Egonun filtresi ortadan kalktığında renkler daha parlaklaşır. Tüm duygularınız, egonun oyunları olmadan tam olarak deneyimlenmeye başlar.
Herşeyin bütünün parçası olduğunu ve bir uyum içinde çalıştığını anlarsınız. Ayırma, isimlendirme içgüdüsü tamamen ortadan kaybolur. Her şeyin birarada güzel bir senfoniyi yarattığı bir orkestra gibi olduğunu görmeye başlarsınız.
Ego konsantrasyon ile hareket eder. Bir noktaya odaklanır, o konudaki herşeyi analize eder, yargılar, sorgular, etiketler, kategorize eder.
Bir senfoni dinlediğinizi düşünün. Tüm sesleri teker teker anlamaya ve ayırmaya  çalıştığınızda senfoninin güzelliğinin farkına varabilir misiniz? Sizler  seslere odaklanmaya çalıştığınızda bütünün keyfini çıkaramazsınız.
Esasında tüm seslerin toplamı güzeldir. Senfoniyi dinlemeye çalıştığınızda analize etmek zorunda değilsiniz. Sadece dinleyin ve güzelliğinin tadını çıkarın.
Meditasyonlar sayesinde, ego oyunlarından teslimiyete geçtiğinizde ise sürekli sevginin ve huzurun olduğu bir alana geçersiniz. Bütünün hem izleyicisi hem de bir parçası olduğunuzu bilirsiniz. Bu duruma ulaştığınızda evrenin o muhteşem senfonisini duymaya başlamışsınız demektir.
Tüm notalar tek tek birleşip, aynı değerde katkılarıyla evrenin senfonisini oluşturur.
Bütünü farkettiğinizde işte evrenin mükemmel yapısını o zaman anlarsınız.

Sevgiyle kalın

Erkan Sarıyıldız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder