14 Mart 2010 Pazar

DÜŞÜNCE DENİZİ


Bir çok kişi kafalarındaki düşüncelere göre kendilerini tanımlarlar. Yani düşüncelerini kendileri zannederler. Ben şişmanım, ben zavallıyım, ben zayıfım, ben acımasızım......
Bu düşünceler siz değilsiniz.
Bunlar dünyanızdaki dış uyarıların eseri. Etrafınızdaki dünyayı nasıl yorumladığınızla alakalı. Şöyle düşünün eğer dünyada zayıf hiç kimse olmasaydı bizler kime şişman diyebilirdik ki. Hatta şişman kelimesi sözlüğümüzde bile olmazdı. 
Hepimizin içinden her zaman binlerce farklı düşüncelerin geçtiğini  görüyorsunuzdur. Bu düşünceler sizin kontrolünüz altında değildir. Gelirler ve geçerler. Burada en tehlikeli olan sizin  düşüncelerinizin kontrolü altına girmenizdir. Zihninizde düşünceler denizi vardır. Bizlerin zaman zaman takıldığı önemli bir konu kendimizi düşüncelerimizden ötürü sorumlu tutmaktır. Düşünceler zihin içinde sürekli akış içindedir. Bu düşüncelerin bir çoğunun yaratımı size bile ait değildir. Sürekli bir data akışı vardır network'ünüzde. Bizler kafamızdan geçen düşüncelerimizden değil, bunları seçip yaptıklarımızdan sorumluyuz.
Kişilik nedir hiç düşündünüz mü?
Kişilerin yaşam yolunda yaptığı seçimlerde, seçim yapma eğilimlerinin bütünüdür. Yani kişi, şu anki kişiliğini sürdürebilmek için aynı seçim modelllerini kullandığından, biz insanları belli kişilik şablonlarına oturtuyoruz. Yani kişiler öyle oldukları için değil, öyle olmayı seçtikleri için o kişiliklerini sürdürüyorlar. Bir gün gelip de farklı bir seçim yapma hakkı hep baki kalıyor.
İnsanoğlu çok katmanlı bir yapıya sahiptir. Her insanoğlunun içinde de binbir ayrı karakter hep beraber yaşarlar. Bizim en çok yaptığımız hatalardan biri kişinin kafamıza nakşettiğimiz görüntüsü dışındaki yanlarını görememek.
O yüzden ben hiçbir zaman "Asla yapmam" demem. "Şu anda bunu yapmayı seçmiyorum" derim. Gerçekten an gelip de şu anki çizdiğim karakter yapısına çok farklı bir şey yapmayacağımı bilemem. Çünkü her zaman benim içimde her türlü olasılığa açık taraflarımın olduğunu biliyorum. Seçim yaptığım taraflarımla hayat oyununu sürdürüyorum.
O yüzden artık kendim dahil hiç kimse şaşırtmıyor beni. Her insanın binlerce farklı yapılanma içinde hareket edebileceğini biliyorum.
Kısaca toparlarsam 
Her insan binlerce karakterin oluşturduğu çok katmanlı bir yapıdır. Bu yüzden  kişinin zihninden binlerce farklı düşünce her an geçebilir. Kişilik dediğimiz şey kişinin seçimlerinin bütünüdür. Bizler aklımızdan geçen düşüncelerden sorumlu değiliz ve onlarla kendimizi tanımlayamayız. Bizler yaptığımız seçimlerle kendimizi tanımlayabiliriz.
Düşüncelerinizi gözleyin.  Sizler düşünceleriniz değil, bunları arkada durup sessizce gözleyensiniz.

Her insan kırk ambarlı oda
Her ambardan binbir rayiha
İçine çekerek bir nefes alınca
Bir yanda miskler, amberler,
Bir yanda da lağım suları 
Süzülüp hepsi damıtılınca
İnsan gibi kokarsın, insanca....

Unutmayın, sizler düşüncelerinizin değil, seçimlerinizin eserisiniz.


Sevgiyle kalın




Erkan Sarıyıldız

2 yorum:

  1. Sayın Hocam İnsanlar zaten düşüncelerine göre seçerler her seçim düşüncenin ürünüdür bana göre bizleri iyi ve hayırlı seçimlere götürecek düşünelerimizi bulmayı ve kullanmayı öğrenmeliyiz
    Sevgiyle kalın

    YanıtlaSil
  2. Tabii ki seçimler düşüncelerin ürünü ama hangi düşüncenin yolunda ilerlemek için yapacağımız seçimlerden bahsediyorum.

    YanıtlaSil